Bugüne kadar en çok istediğim şeylerden bir tanesi kendi şirketimin olmasıydı, ki hala da öyle. Bunu isterken tam olarak ne istediğimi fark etmemi sağlayan şey bir girişimde yaklaşık iki buçuk sene çalışmak ve bunun büyük bir kısmını direkt bir girişimciyle çalışmak oldu. Peki neden bir girişimci ile çalışmalısınız?
Eski patronlarım çok genç yaşta şirket kurmuş, yüksek ivmeyle büyümüş, yatırımlar almış ve arkasında çok ciddi maddi güçler olan firmalara kafa tutarak dikeyinde sektör lideri olan bir e-ticaret sitesinin başındalardı. Rakiplerin patır patır dökülmeye başladığı bir dönemde hayata tutunmaya çalışmış ve şirketi son dakikaya kadar da bir şekilde götürmüşlerdi.
E-ticaret ne yazık ki artık Türkiye’de çok zor bir sektör. İnternetten alışveriş yapan kitlenin fiyat hassasiyeti çok yüksek. Bunun yanısıra almak istedikleri hizmet kalitesi, teslimat süreleri ve operasyonel beklentileri de günden güne daha üst standartlara çıkıyor. Rekabet kızıştıkça da ne yazık ki dikey e-ticaret siteleri günden güne kaosa sürükleniyor. Bununla mücadele etmeye çalışmak bile başlı başına bir savaş.
Bu savaşın bir parçası olmaya başladığım dönemler kariyerimin çok başlarına denk geldi. Gerçi hala çok başında sayılırım ama bir girişimciyle çalışmam beni sanırım yıllar öteye götürdü. Belki de 5-6 sene sonra alabileceğim sorumlulukları daha 6-7 ay içinde almaya başlamıştım. Eksik çok yönüm vardı çünkü deneyimsizdim. İşte tüm bunlarla bir girişimciyle çalışmanın bağlantısını anlatacağım
Pratik düşünüyorlar
Sanırım en güçlü yanları o. Süreçten ziyade sonuca odaklanıp önce tünelin sonunu anlamlandırmaya çalışıyorlar, sonra basit ihtiyaçlardan karmaşıklara gidecek şekilde süreci planlıyorlar. Bu sayede de daha hızlı süreçleri anlayabiliyor, daha hızlı öğrenebiliyor ve daha hızlı aksiyon alabiliyorlar. Ayrıca hata yapmak gibi bir korkuları olmuyor çünkü süreçleri mümkün olduğunca basit tutuyorlar.
Sürecin tamamı hakkında fikirleri var
İşi kurmaya başladıkları andan işin büyük bir noktaya geldiği ana kadar bir çok konuyu mümkün olduğunca az insanla çözmek zorunda oldukları için şirketin yürümesi için gerekli insan kaynakları süreçlerinden finansal tablolara tüm konularda bilgi sahibi oluyorlar. Dolayısıyla perspektifleri daha geniş oluyor ve bir konuyu değerlendirirken onun olası bütün ihtimallerini daha net görebiliyorlar. Bu birnevi reflekse dönüşüyor sanırım onlar için.
Riske girebiliyorlar
Kurumsal sistemler riski minimize etme üzerine çalışır. Tüm işler mail üzerinden, herkesin kendini garanti altına aldığı ve sorumluluktan kaçtığı bir düzen üzerine kurulu maalesef. Fakat girişimcilerde böyle bir şey çok söz konusu değil. Bir sorunun çözülmesi gerekiyorsa çözülmeli ya da bir sorumluluk altına girilmesi gerekiyorsa girilmeli şeklinde bakıyorlar. Hata yapma konusunda size bir özgürlük alanı oluşturdukları için hata yapma riskiniz azaldığı gibi daha çok benimsiyorsunuz yaptığınız şeyi.
Bildiklerini paylaşmaktan çekinmiyorlar
Ne yazık ki kurumsal hayatın en zor yanlarından biri insanların beni yerimden eder korkusuyla yanındakine bildiklerini aktarmak istememesi. Bugüne kadar bana denk gelmese de etrafımdaki çok fazla insan bu sorunla karşı karşıya geldi. Girişimciler için böyle bir sorun yok çünkü yerinden etmeniz gibi bir durum söz konusu değil, zaten şirket onun. Size öğretecekleri her şeyin onların yükünü hafifleteceğinin farkındalar dolayısıyla da sizi yetiştirme konusunda vakit harcıyorlar. Günün sonunda sizi de bir yatırım gibi görüyorlar. Kendi yedekleri olarak olabilir ya da kendi eserleri olarak olabilir ama bu sizin inanılmaz hızlı bir şekilde pek çok şey öğrendiğiniz gerçeğini değiştirmiyor.
Garip fikirleri oluyor
Sonuçta girişimci oldukları için hayat tarzları yeni şeyler peşinde koşmak. Dolayısıyla kimsenin aklına gelmeyen ya da geldiyse de denemekle uğraşmadığı fikirler onların sürekli akıllarında. Farklı bir çok fikri birleştirip daha farklı bir şey yapabildikleri gibi bazen de sadece beyin jimnastiği yapmak için farklı şeyler düşünüyorlar. Bu da onlara ciddi esneklik kazandırıyor. Bir sonraki hamlelerini daha yaratıcı yapabiliyorlar.
Hızlı öğreniyorlar
Dalmayı öğrenmek için önce saatlerce eğitim alıp sonra da süreci anlayayım da dalayım diye uğraşmıyorlar. Bilgileri kendileri için hap haline getirip temellerini kavrıyor ve devamını yaşarken öğreniyorlar. Dolayısıyla erken kalktıkları için erken yol alıyorlar ve çıkardıkları dersleri de deneyimledikleri için unutmuyorlar.
Girişimcilerle çalışmak kolay diyemem. Farklı bir tempoları, farklı bir düşünce biçimleri ve zekaları var. Ama bütün zorluklara rağmen muazzam derecede iyi öğretmenler. Standart bir iş hayatının yıllarca veremeyeceği kadar şeyi bazen sizi aşırı yükleyerek, bazen sizi gererek, bazen de hiç tahmin edemeyeceğiniz şekilde motive ederek veriyorlar.
Hayatımdaki en büyük şanslarımdan biri oldu sanırım bir girişimciyle direkt çalışmak. Kesinlikle kolay değildi başlarda fakat savaşmak yerine sürecin bir öğrenme süreci olduğunu kabullendiğiniz anda yıllarca öteye sıçrıyorsunuz.
Bazı şeyler bir usta çırak ilişkisi ve saygı duyduğunuz bir ustanız olduğunda çabanız da farklı oluyor kabullenişinleriniz de.
Belki ben şanslıydım, belki ben öğrenmeye hevesliydim belki de sadece şartlar onu gerektirdiği için süreç böyle gelişti, açıkçası sebebin ne olduğu çok da umrumda değil. Günün sonunda daha pratik düşünmeyi, daha hızlı karar almayı, riskleri kabullenip minimize etmek için işleri basitleştirmeyi, daha hızlı öğrenebilmeyi, saçma bile olsa fikirleri dile getirip beyin fırtınası yapmayı, karşılık beklemeden bildiklerimi paylaşmayı ve sürecin tamamını anlamanın önemini öğrendim. Önemli olan da bu. Bu nedenle eğer böyle bir şansınız varsa bir girişimciyle çalışın, çünkü o zaman ne kadar farklı düşündüklerini anlıyorsunuz.