Çılgın ‘Game of Thrones’ Fan Teorileri

Şu sıralar “Game of Thrones” ilgim bayağı artmış durumda. Haliyle internette gezinirken de pek çok ilginç yazı ile karşılaşmam şaşılası bir durum olmaktan çıkıyor. Bu konudaki en büyük şansım hatrı sayılır derecede ingilizce bilmem oluyor çünkü bulabildiğim şeylerin büyük bir kısmı ingilizce. Elimden geldiğince çevirip paylaşmak istediğim güzel bir çalışmayla daha sizlerle olmaya çalışacağım. Teorileri çokça olan bu dizinin elimden geldiğince ilgimi çekenleri ayıklayarak paylaşmaya çalıştım.

Elbette sezonun ortasını geçtik ve bu teorilerden bazılarının geçerliliğini yitirmiş olması pek tabi mümkün ancak yine de o ihtimalleri okumak bile gayet eğlenceliydi benim için. Yabancılar işin biraz daha fanatikliğinde olacaklar ki inanılmaz teoriler üretmişler. Şimdi birazcık onlara bakalım. Keyifli okumalar 🙂

Elbette ki ilk teorimiz en sevdiğim karakterlerden biri olan Jon Snow ile ilgili. Serinin hayranlarının bir kısmının ortaya attığı teoriye göre Jon aslında Lyanna Stark ve Rhaegar Targaryen’ın oğlu. Zaten çok uzun zamandır genel kanı Jon’un Ned Stark’ın oğlu olmadığı ile ilgiliydi. Ned hiçbir zaman annesi hakkında en ufak bir açıklamada bulunmadı.

Bu teoriyi okuduğumda aklıma Brandon geçmişe gittiğinde Ned’in ve askerlerinin bir kule önünde savaşını izlemesini ve Lyanna’nın çığlıklarını hatırlıyor gibiyim. Hafızam yanıltıyor olabilir beni ama bu düğümün ilerleyen bölümlerde ya da sezonda çözüleceğine eminim. Eğer Jon Rhaegar Targaryen’ın oğlu ise bu demir tahtta hak iddia edebilmesini sağlar. Kim bilir 🙂

Son zamanlarda sıkça görmeye başladığımız ve hepimizin gücünü yitirmemesini istediği karakterlerden biri.Çünkü gidişatı değiştirecek birine eşlik ediyor.Açıkçası onun teorisi hakkında pek bir yorum yapamıyorum ama teori şöyle..

İkinci bir teori ise Meera Reed ile ilgili. “Game of Thrones” fanlarının teorisine göre Meera Reed Jon Snow’un ikiz kardeşi.

Elbette bu adamı sevmeyen olduğunu pek sanmıyorum. Benim favori karakterim kesinlikle Tyrion Lannister. Yani en azından ben şuan bir Lannister olduğunu düşünüyorum. Benim gibi düşünmeyen ve kendisi hakkında bir teori ortaya atan bir grup var.Ne diyelim mevzu Tyrion reyizse gerisi teferruattır. Bize okuyup sonra da olup olmayacağını beklemek düşür.

İşte o teori: Teori diyor ki Deli Kral Aerys ,Joanna Lannister’a tecavüz etti ve bunun sonucu olarak Tyrion doğdu. Tywin Lannister’ın Tyrion’a olan nefretinin derinliği de sadece doğarken annesinin ölmesi ya da cüce olmasının değil altında böyle bir neden yatmasının olduğundan kaynaklı. Nefret kısmını açıklayabilir bir teori olduğunu düşünüyorum ayrıca Jaime Lannister’ın da yeminini bozup kralı öldürmesine ses çıkarmamasının sebebi de bu olabilir.

Sıradaki teorimiz ise 6 sezonda orada burada büyüyen Rickon Stark ile ilgili.Smalljon Umber denen dürzü Rickon’u ve Osha’yı sosyopat mı desem psikopat mı desem bilemediğim Ramsay Bolton’a bağlılıklarının göstergesi olarak hediye ediyor. 6. sezonda gördüğümüz kadarıyla da bu hamle biricik yabanimiz Osha’nın ölmesine sebep oluyor.Umber lordu böyle bir hamle yaparken gelenekler gereği karşısında diz çökmesi ya da elini öpmesi gerektiği Ramsay Bolton’a böyle bir gösteride bulunmadı.

Teoriye göre bunu yaparak Jon gücünü toplayıp Winterfell ve Kuzey’i geri alacak savaşa girişmeden önce zaman kazanmayı ve Ramsay’ın tepkisini çekmemeyi hatta onun yanındaymış gibi davranmayı seçtiği yönünde. Yani gelecek bir Stark’ın yanında olmak için ona bir çocuk Stark’ı oyuncak olarak verdiler.

Açıkçası bu teori bana biraz saçma geldiyse de seri boyunca bize saçma gelen pek çok hamlenin sonunda şaşırdığımızı gördüğümden çok yorum yapmayacağım.Umarım savaş başladığında Jon ile beraber olurlar. Çünkü “Kuzey unutmaz” 🙂

Şimdi en çılgın teorilerden birine gelelim. İtiraf edeyim ki ikisini bir arada görünce evlenecekler falan sandım ama okuyunca daha da etkileyici bir teori ile karşılaştım.Missandei kimseye zararı dokunmayan, kraliçesinin hem dostu hem de hizmetkarı olmaya çalışan ve belki de bugüne kadar bize en az atraksiyon yaşatan karakterlerden birisi.

Teori diyor ki Missandei aslında Faceless Man. Geçtiğimiz sezonlarda kendini pek göstermeyen, büyük olaylara karışmayan,büyük olaylarla ortaya çıkmayan yüzsüz adamların hikayenin ilerleyen kısımlarında çok büyük bir önem taşıyacağını ve kader belirleyiciler olacağını düşünüyorlar. Missandei hakkındaki görüşlerine gelecek olursak ilk olarak konuştuğu dilleri ve dilleri kusursuz bir biçimde konuşabilmesini örnek gösteriyorlar. Bunun yanı sıra konuşurken yüzsüz adamlar gibi tek tonda konuşması da onlarca bunun ispatlarından biri.

Eğer teori gerçek olursa aslından yüzsüz adamların tahmin ettiğimizden çok daha ön planda oldukları sonucunu çıkarabiliriz. Bu durumun ilerleyen dönemde yeni model kızıl kadının daha aktif olmasıyla beraber ortaya çıkacağını düşünüyorum. Çünkü malum bir ipte iki cambaz oynamaz 🙂

Şüphesiz ki herkesin ortak bir şekilde sempati duyduğu tek karakter Hodor. İlk gördüğümüzden beri hakkında pek çok soru oldu kafamızda.Hep acaba neden sadece “Hodor” diyor dedik. Elbette ki cevabını öğrendik ve bu Hodor sempatimizi daha çok arttırdı.Sıradaki teorimiz Hodor hakkında ancak bu teori çürümüş vaziyette.

Teoriye göre Hodor’da bir Warg. İlk başta bakıldığında mantıklı bir teori çünkü Brandon onu kontrol edebiliyor. Şöyle deniyor, Hodor hayvanları uzun süre kontrol eden bir Warg olduğu için bir süre sonra kafayı sıyırdı. Bunu birkaç hafta önce okumuş olsaydım elbette çok hoşuma giderdi ancak mevcut senaryodaki hali daha inanılmaz.

Mevcut senaryoda geçmişe etki edebilen bir Brandon ve dostları için kendini feda eden bir Hodor varken sanırım üstüne başka bir şey söyleyemeyiz.

Arya’nın ölüme terk ettiği Tazı yani Sandor Clegane de dizinin orijinal karakterlerinden biriydi şüphesiz. İri cüssesi ve çocukken yanan cüssesi yüzünden korkunç bir görünümüne ilaveten korkusuz oluşu – genellikle – onu tam bir ölüm makinesi yapıyordu. Belki biraz garip olacak ama adama yakışan bir durum 🙂

Teori Tazı’nın ölmediği yönünde. Zaten öldüğüne dair de bir şey olmadı. Ama Tazı’nın yaşaması diziye ne gibi bir atraksiyon katar elbette orasını pek bilemiyorum.

Brandon Stark… Çocukken de pek yetenekli değildi aslında. Yapabildiği tek şey tırmanmaktı. Taa ki görmemesi gereken şeyler görüp kuleden atılıncaya ve sakat kalıncaya kadar da tırmandı. Kim derdi ki en çılgın Stark bu salak çocuk olacak diye. Hatta belki de şuan en güçlü karakter o. Asıl merak ettiğim acaba ejderhaları da kontrol edebilecek mi? 😀

Gelelim teoriye. Geçtiğimiz bölümlerde Brandon yüzünden deliren Hodor’u görmüştük hep beraber. Bu da bize Bran’ın geçmişe etki edebildiğini gösteriyordu elbette. Peki ya Deli Kral? Onu da Brandon delirtmiş olabilir mi? Kafam şuan teorilerle ilgili o kadar dolmuş durumda ki böyle bir seçeneğin var olabileceğini düşünmüyorum desem yalan olur. Hele de Jon meselesi doğruysa belki de intikam almak için yapmıştır ??

Ve Sansa.. Açıkçası bunu çok uzatmayacağım çünkü Sansa çok sevdiğim ya da ilgimi çeken bir karakter olmadı hiç. Çocukken Jon’a çektirdiği eziyetler hatta öz babasının idamına giden yolda yaptığı hatalar nedeniyle uyuz olduğum bir karakter açıkçası. Şimdilerde iyi kardeş numarası yapıyor olsa da samimiyetine inandığım bir karakter değil ve Cercei’den bile tehlikeli olacağına emin olduğum bir karakter.

Teori ise Sansa’nın Ramsay’den hamile olduğu  yönünde. Buna kanıt olarak da Serçeparmak ile konuşurken yaptıklarını hala bedenimde hissedebiliyorum tarzı kurduğu cümle veriliyor. Ramsay birazcık manyak bir model olduğu için bunun neyi değiştirebileceği konunda açık bir fikrim yok ancak kesinlikle bir şeyleri değiştireceğine eminim.