Her ne kadar kabul edelim ya da kabul etmeyelim bizler Doğa’nın çocuklarıyız. Hangimiz bir ağaç gölgesine oturduğumuz zaman sakinleşmiyoruz ki..
Zaman zaman hayat bizi bunaltıyor ve içinden çıkılmaz düşüncelere sürüklüyor. Bu dönemlerde , hele de benim gibi doğayla iç içe bir yerde büyümüşseniz, en güzel sığınak yine doğanın kendisi oluyor.
Çocukluğum Kuzeydoğu Anadolu’da, Şahan Gökbakar’ın tabiriyle Türkiye’nin Uzak Doğusu’nda geçti. 14 senelik Ardahan yaşantımda, ki o zamanlar kıymetini bilmemiş olsam da, düzenli olarak doğayla iç içe bir hayat yaşadım. Her haftasonu mutlaka bir ormana gidilir, kimi zaman bir Türk geleneği olduğu üzere mangal yakılır kimi zamansa atıştırmalık bir şeyler yenirdi. Mutlaka o açık hava alınır, kuşların sesleri dinlenirdi.
O zamanlar teknoloji çocuğu olma merakım ve bilgisayar aşkım sebebiyle evden pek uzaklaşmayı sevmezdim. Ne kadar da yanlış seçimler yaptığımı 22 yaşıma geldiğimde fark ediyorum.
Elbette çocukluğumda sık sık Rize’ye ve Artvin’in Şavşat ilçesine de giderdim. Dolayısıyla bir Karadeniz sevdam da var. Bir ağaç evin içerisinde uyumanın zevkini ve o uykunun tadını sizlere kelimelerle anlatabilmem mümkün değil.
Aylar önce internette gezinirken Serdar Kılıç’ın bu serisiyle karşılaştım. Daha ilk bölümünden kalbimde bir yer edindi. Ardından da serinin tamamını izledim. Belgesel tarzı yapımları seven bir insanım ancak geneli bizim kültürümüze hitap eder nitelikte olmadığı için bir yerden sonra samimi bir hisle değilde sadece öğretici nitelikleriyle ilgileniyorsunuz.
Bu seri bana hem Serdar Kılıç’ın samimi tavrından dolayı hem de bizden ögeler içermesi sebebiyle hayran oldum. İkinci kez izleyeceğim ve izlerken de sizlerle paylaşacağım. Keyifli seyirler..
Serinin Sonraki Yazısı:Doğada Tek Başına “Dağ Evi Serisi” Bölüm 2
3 thoughts on “Doğada Tek Başına “Dağ Evi Serisi” Bölüm 1”