Hayat Bir Nefesmiş..

Hayat Bir Nefesmiş..

Dramatik bir başlıkla giriş yapmış bulundum yazıya ama gerçekten de hayat bir nefesmiş, bir nefeslikmiş.

Çoğu zaman hayatın harala gürele giden temposundan hiçbir şey anlayamıyor ya da hissedemiyoruz. Derken ansızın gelen bir rahatsızlık bizi durduruyor ve ne nerede olduğumuzu ne de ne yaptığımızı bilemez bir hal alıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde benim de başıma böyle bir durum geldi. Boğaz ağrımı önemsememem çok şeye mal olacaktı. Demek ki o ağrılar da önemliymiş.

Boğaz ağrım ve yutkunamama problemim başladıktan sonra inanılmaz bir yorgunluk da beraberinde geldi. Genel olarak uzanmayı ve yatmayı seven bir insan olarak pek yadırgadığım bir durum olmadı önceleri. Ben yadırgamadığım gibi etrafımdakiler için de sürpriz bir durum olmadı.

Hepimiz uyumak için artık bir bahanem olduğu kanısındaydık. Sonunda aradığım o bahane elimdeydi.Derken birkaç gün içerisinde buna bir göğüs ağrısı eklendi.İlk gün pek umursamadığım o ağrı ertesi gün acil servise gitmeme neden oldu.

Acı eşiği yüksek bir insanımdır. Öyle kolay kolay canım yanmaz. Hasta olurum yatak döşek yatarım ama çok acı çekmem genelde. Ama bu göğüs ağrısı cidden canımı yakıyordu.

Elbette bu ağrı acil servise elimi kolumu sallayarak girmeme engel teşkil etmedi. Gayet rahat bir şekilde oturduğum sedyeden kalkarken yüzleşmem gereken şeylerden habersizdim tabiki de.

Benle beraber acile gelen yaşlı bir amca vardı. Durumu pek de iç açıcı olmadığı için elbette ki doktorun önceliği o oldu. Bana göz ucuyla baktığında gayet sakin bir şekilde sedyede oturan gencecik bir çocuk görmesi de beni biraz sallamasında etkendi elbette.

Aradan biraz zaman geçip şikayetlerimi dinlemek için geldiğinde ona göğüs ağrımdan bahsettim ve bir bir ekg çekelim de içimiz rahatlasın dedi. Hemşire geldi, cihazı ayarladı ama ekg çıktısını görünce bembeyaz oldu. Bana tek kelime etmeden doktora götürdü kağıdı.

Doktor hemen, biraz da telaşla birkaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra karşıma geçti ve direk suratıma “kalp krizi geçiriyorsun” dedi. Belki de şokla karışık bir durumda olmamdan ötürü ben de “hayırlısı olsun” diye karşılık verdim.

 

Devamı Gelecek.. 🙂