Her Şeyin Mükemmel Olması Mümkün Mü?

Her Şeyin Mükemmel Olması Mümkün Mü?

Sadece olumlu şeyler mi oluyor peki hayatta? Bir şeyleri öğrenmek, çabalamak toz pembe ve her şeyin yolunda gittiği bir dünya mı?

Bir önceki yazımda gelişmek için neler yapılabileceğinden bahsetmiştim. Peki getirileri olan bu şeylerin götürüleri yok mu? İşte bu yazımda da benden götürdüklerini ve nerelerde hatalar yaptığımı anlatacağım elimden geldiğince.

Öncelikle hayır dememek!

Belki de hayatımın en zor, en yorucu geçen zamanlarına sebep oldu hayır dememek. Dememek diyorum çünkü benimki bir seçimdi, dememeyi seçtim. Kendinize çok şey katarken hayatınızdan çalabiliyorsunuz.

İş değiştirdikten sonra ne kadar zamandır kendime vakit ayırmadığımı fark ettim. Kafam yaptığım şeylere o kadar dalmıştı ki onun dışında yaptığım şeylere ufak ufak veda etmiştim.

Örneğin ne kadar sevsem de uzun zaman bir diziyi takip edememiş, gündemden uzaklaşmış ve dışarıda sosyalleşmeyi neredeyse unutmuştum. Ha dışarıda sosyalleşmek denen şey çok da ilgimi çekmiyor ama yine de motive bir hayat için anlam ifade ediyor.

Çok az kitap okudum, çok fazla insan kaybettim, çok hata yaptım.

Bunların hepsi ama hepsi benim yüzümden oldu. Hem işe hem kendime odaklanamadım ve bir yerden sonra da saldım zaten. En azından işte motiveydim ve bir süre de bu beni ciddi anlamda götürdü.

Kendine zaman ayırmamak!

İş, öğrenme, çabalama, kendini gerçekleştirme derken sürekli bir şeylerin peşinden koşturmaya, farklı şeyler öğrenmeye çalıştığın anlarda kendini sürekli ileriye götürürken ruhun sürekli ters yönde gidiyor. Bir yerden sonra işini çok severken kendini sevmemeye başlıyorsun. Sonra ne mi oluyor dersiniz? O sevdiğiniz her şey sizi dürtmeye başlıyor. Kendinize vakit ayırmadığınız için stres seviyeniz günden güne artıyor ve bir anda, her şey iyi giderken tükenmeye başlıyorsunuz.

İnsanlara 3. şansı vermek.

2.şanslara çok inanmam, en azından biri karşısındakine vermez bence o şansı, bir şeyleri farklı yapabilmek için kendisine verir. Bu sefer geçen seferki gibi sonuçlanmaması için öğrendiklerini hayata geçirir. Tekrar aynı şey olursa ve yeniden şans vermek durumunda kalırsa işte o zaman suistimaller başlıyor. O yüzden eğer bir şans verme varsa öncelikle kime şans verdiğinizi fark edin ve eğer bu şansı kendinize verdiğinizin farkında değilseniz geçmiş olsun zira çok ama çok düşük bir ihtimalle verdiğiniz bu şans işe yarıyor.

Yönünü kaybettiğinde olumsuza kanalize olmak.

Belki de yaptığım en sorunlu şeylerden biriydi bu son bir senede. Ne zaman işler ters gitmeye başlasa ya da ne zaman ardı ardına aksilikler çıkmaya başlasa en olumsuz ihtimallere odaklanıyor ve farklı planlar yapıyordum. Avantajı yok diyerek yalan söyleyemeyeceğim. En kötüsüne hazırlıklı olmak her zaman başarı ihtimalini arttırıyor fakat daha çok kayboluyorsun. Bunu aşmam için bir süre aşırı baskı ve stres altında çalışmam ve bunu şartların ben bu özelliğimi aşıp güçlenebileyim diye yapıldığını öğrenince daha farklı bakmaya başladım.

Evet hala en kötü senaryoları düşünüyorum fakat onların yedek planlar olduğunun farkındayım ve ana odaklanıp mevcut sorunların çözümü için çalışıyorum.

Öğrendiğim bir çok şeyin aslında hem gücüm hem de zayıflığım olduğunu fark ettim zamanla. Ne yazık ki mükemmel diye bir şey yok. Eğer bir konuda çok iyiysek başka bir konuda da bir o kadar kötü oluyoruz. Sanırım yaratılışımızdaki adalet de burada gizli. Sadece neyi yapıp neyi yapamadığımızı keşfetmeli ve kendimizi eksiğimizle de fazlamızla da sevmeliyiz.

Şimdi sizden ricam arkanıza yaslanın, bir kağıt alın elinize ve her çok iyi yaptığınız şeye karşın çok kötü yaptığınız bir şeyi yazın ve bunlar arasındaki bağlantıyı bulup kendinizi keşfetmeye çalışın.