Merhaba Dünya!

Merhaba Dünya!

Nereden çıktı bu blog işi?

Bu işlerde acemi olmamın yanı sıra pas tutmuş kalemimden sözcükler sıralanırken pek zorlanıyorlar.Belki de 3. defa tamamen silip yeniden başladığım yazıdır bu. Her seferinde sanki olmamış gibi hissediyorum ama ilk adım belki de affedilebilir hatalarla olsa da olur.Belki de olmaz. Bunun kararını yazıyı okuyan dostlarıma bırakıyorum.

Şimdi az önceki soruya geliyorum. Nereden çıktı bu blog işi? Aslında bu iş bir anda aklıma gelip de yaptığım bir şey değil. Yaklaşık 6 senedir her sene yapmaya niyetlendiğim, deneme çalışmaları yaptığım ama neyse boşver deyip bıraktığım bir uğraştı benim için.

6 senenin sonunda ne mi oldu dersiniz? Samimi olmadığım, açıkçası hiç muhabbetim bile olmayan bir arkadaşımın kişisel blogu çok hoşuma gitti, hele ki blog açma konusunda yazdığı yazısını da okuyunca inanılmaz bir gaza geldim.

Evet, birazcık fazla gaza gelen biriyim. Yani konu ilgimi çekiyorsa tabi. Ki bu zaten ilgimi çeken bir konuydu.

Bir baktım internette alan adı almak için geziniyorum. Ufacık bir duraksama yaşadım ve kafamda acaba sorusu belirdiği an durmayı kestim. Çünkü kafamın içindeki o hergelenin beni her an vazgeçirebilecek potansiyelde olduğunun gayet tabi farkındayım.

O blogu gezmemin sonrasındaki 45 dakika içinde bir alan adım ve blogumu barındıracak bir hosting firması bulmuş ve işlemleri tamamlamıştım. Acımasız gerçekten bahsetmek gerekirse 6 sene ertelenmesine gerek olmayacak kadar da hızlı oldu.

İşte blog yayınına başlamamın ufacık bir öyküsü.Tabi alan adını alalı falan bir süre oldu ama her şey içime sinsin diye uğraşıp dururken hevesimin kaçmasından korktuğum için blogu bugün yayına almaya karar verdim.

Yalan söylemeye gerek yok bunda biraz uyku tutmaması da etkili. Ama uzunca bir süre sonra bilgisayarın başına mantıklı şeyler yapmak için geçmek inanılmaz eğlenceliymiş. Umarım bu eğlence hep devam eder.

Ve sizlere de okurken iyi eğlenceler 🙂