Chris Anderson: Elon, nasıl çılgın bir hayal seni otomobil sanayisine girmeye ve elektrikli araba üretmeyi düşünmeye ikna etti?
Elon Musk: Aslında hikaye üniversite dönemime kadar uzanıyor. Dünyanın geleceğini ya da insanlığın geleceğini en çok etkileyebilecek problemler nelerdir diye düşündüm. Bence sürdürülebilir taşımacılık ve sürdürülebilir enerji üretimi son derece önemli. Genel sürdürülebilir enerji sorunu bu yüzyıl içinde çevre sorunlarından bağımsız olarak çözmemiz gereken en büyük problem. İşin aslı, CO2 üretimi çevre için iyi bile olsa, hidrokarbonlarımız tükenecek, sürdürülebilir çalışma olanakları bulmalıyız.
CA: Amerikan elektriğinin büyük bir bölümü fosil yakıtların yanmasından geliyor. Böyle üretilen elektriğin prizine takılan bir araba nasıl yardımcı olabilir?
EM: Doğru. Bunun cevabının iki ana elemanı var. Biri, aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinizde enerji üretseniz ve onun elektrikli arabanızı şarj etseniz de, hala daha iyi durumdasınız. Mesela diyelim doğal gaz ki en yaygın hidrokarbon yakıt kaynağı, eğer onu modern General Elektrik doğal gaz türbününde yakarsanız, neredeyse %60 verim elde edersiniz. Eğer aynı yakıtı içten yanmalı bir motora koyarsanız, %20 verim elde edersiniz. Bunun gerekçesi ise, sabit enerji santralinde, daha ağır, daha büyük hacimli bir şeyi çalıştırabiliyorsunuz, ayrıca atık ısıyı alıp buhar türbinine verirseniz ikinci bir şekilde enerji elde edebilirsiniz. Sonuç olarak, aktarım kaybını ve her şeyi hesaba kattığınızda dahi, aynı yakıt kaynağını kullanarak enerji santralinde onu yakıp elektrikli arabanızı şarj ederek en az iki kat daha iyi durumdasınız.
CA: Boyut verimlilik sağlıyor.
EM: Evet, sağlıyor. Başka bir nokta ise, sürdürülebilir enerji üretimini başarabilmeliyiz, elektrik üretimini.Sürdürülebilir elektrik üretimi sorununu çözersek ulaşım biçimi olarak elektrikli araba kullanmak daha mantıklı olacak.
CA: Burada bir videomuz var Tesla’nın monte edilmesi, eğer o videyoyu oynatabilirsek– Peki aracın bu sürecinde yaratıcı ne var?
EM:Tabi. Elektrikli taşımacılığının gelişini hızlandırmak ve bunu söylemeliyim bence, gerçekten, bütün ulaşım biçimleri tamamen elektrikli olacak ironik bir şekilde roketler hariç. Newton’ın üçüncü kuralının dışına çıkamayız. Soru şu ki elektrikli taşımacılığın gelişini nasıl ivmelendirebiliriz? Bunu arabalar için yapmak için gerçekten verimli bir araba yaratmalısınız, bunun anlamı aşırı derece hafif olmalı ve sizin burada gördüğünüz Kuzey Amerika’da tüm gövde ve şasisi alüminyumdan üretilen tek araba. İşin asli, büyük bir aküsü olmasına rağmen hafif olabilmesi için roket tasarımı teknikleri kullandık. Ayrıca kendi büyüklüğündeki arabalar arasında en düşük sürtünme katsayısına sahip Sonuç olarak, enerji kullanımı çok az ve en gelişmiş aküye sahip, ona bu kadar uzun menzili veren de bu. Yani yaklaşık 400km’lik bir menziliniz var.
CA: Yani, bu aküler oldukça ağır, fakat sence matematik hâlâ akıllıca çalışıyor– hafif gövde ile ağır batarya birleştirerek, hâlâ muhteşem bir verimlilik sağlayabiliyorsun.
EM: Kesinlikle. Arabanın geri kalanı akünün ağırlığını dengelemek için çok hafif olmalı, sonra düşük bir sürtünme katsayınız olmalı böylelikle iyi bir otoyol menziliniz olur. hatta, Model S müşterileri en yüksek menzile ulaşabilmek için aralarında bir nevi yarışıyorlar. Sanırım birisi yakınlarda tek şarjla 675km yaptı.
CA: Bruno Bowden, kendisi burada, dünya rekorunu kırdı. EM: Tebrikler.
CA: Bu güzel haberdi. Kötü haber ise bu yapabilmek için, saatte 30km sabit hıza kullanması gerekti ve polis tarafından çevrildi. (Kahkahalar)
EM: Yani, kesinlikle sürersiniz– eğer saatte 105km ile normal şartlarda sürerseniz, 400km makul bir sayı.
CA: Haydi ikinci videoyu gösterelim Tesla’yı buzun üzerinde görüyoruz. New York Times’a gönderme yapmıyoruz bu arada. Arabayı sürme deneyiminin en şaşırtıcı yani ne?
EM: Elektrikli bir arabanın tasarımında, arabanın tepkisi gerçekten önemlidir. Biz istedik ki insanlar arabayla akıllarının birleştiğini hissetsinler, yani arabayla siz sanki birmişsiniz gibi hissediyorsunuz,ivmelenirken bir anda arabanın altıncı hissi varmış gibi oluyor. Tepkisi sayesinde bunu elektrikli bir araba ile yapabilirsiniz. Benzinli bir arabayla yapamazsınız.. Bence bu gerçekten en derin fark ve insanlar bunu test sürüşünde dahi deneyimliyorlar.
CA: Yani, bu güzel ancak pahalı bir araba. Bunun bütün markete hitap eden bir araç olması için bir yol haritası var mı?
EM: Evet. Tesla’nın amacı her zaman üç basamaklı bir işlem basamağının olmasıydı, birinci sürüm az üretilen pahalı bir arabaydı, ikinci sürüm orta ücretli ve orta derecede üretilen ve sonunda üçüncü sürüm düşük ücretli çok üretilen olacak. Biz şu an ikinci aşamadayız. 100.000 dolarlık Roadster spor arabamız vardı. Ardından S Model’imiz oldu 50.000 dolar civarında başlayarak. Ve bizim üçüncü nesil aracımız, ki kendisi üç ya da dört yıl içinde çıkmış olacak, 30.000 dolarlık bir araba olacak. Ama ne zaman yeni bir teknoloji çıksa, genellikle geniş pazarlara ulaşmasi üç ana sürümde olur. Yani bence bi de bu yönde ilerliyoruz ve oraya ulaşacağımıza inanıyorum.
CA: Yani şimdi, eğer evle iş arasında kısa bir yolculuk yaparsan sürersin, geri gelirsin, evde şarj edersin. O kadar hızlı şarj edebilen ülke çapı büyük şarj ağları yok Bu gerçekten geldiğini görüyor musun ya da sadece birkaç küçük rotada mı olacak?
EM: Aslında insanların fark ettiğinden çok daha fazla şarj istasyonu var ve Tesla’da Süperşarj Teknolojisi adında bir şey geliştirdik ve eğer Model S satın alırsanız sonsuza kadar ücretsiz sunuyoruz. Bu çoğu kişinin farkına varmadığı bir şey. Biz gerçekten Kaliforniya ve Nevada’yı kapsadık ve Boston’dan Washington’a kadar kadar sahil şeridini de. Bu yıl sonunda, Los Angeles’tan New York’a herhangi bir şeyden beş kat hızlı şarj eden Süperşarj ağını kullanarak gidebiliyor olacaksınız,. Anahtar konu ise sürüş ve bekleme oranının 6 ya da 7 olması. Diyelim üç saat araba sürdünüz 20, 30 dakikalığına durmak istersiniz, çünkü insanlar normalde bu kadar durur. Eğer seyahate sabah 9 gibi başladıysanız öğlen bir şeyler atıştırmak, tuvalete gitmek, kahve içmek için mola vereceksiniz.
CA: Yani tüketiciye önerin şu tam dolum bir saat alabilir. Yani bu sıradan — 10 dakikada hazır olmasını beklemeyin. Bir saat kadar bekle, fakat iyi haber ise, gezegenin kurtulmasına yardım ediyorsun, ayrıca elektrik bedava. Hiçbir şey ödemiyorsun.
EM: Aslında insanlar için istediğimiz 20 30 dakika kadar durmaları, bir saat değil. Açıkçası 250, 270 km kadar sürüp ardından yarım saat durmak ve tekrar devam etmek daha iyi. Bu seyahatin doğal ritmi. CA: Pekala. Bu senin enerji yayındaki ilk telin idi. Bir süredir SolarCity(GüneşŞehir) güneş enerjisi şirketinde çalışıyorsun . Bunun hakkında sıradan olmayan ne?
EM: Önceden de bahsettiğim gibi, sürdürülebilir elektrik üretimimiz olmalı, tüketim ile birlikte, enerji neslinin önceliğinin güneş enerjisi olacağı konusunda oldukça eminim. Yani dolaylı füzyon, demek istediğim bu. Güneş dediğimiz kocaman bir füzyon jeneratörüne sahibiz ve sadece o enerjini çok küçük bir kısmını insan medeniyetinin amaçları için kullanabiliriz. Birçok insanın bildiği ama bildiğini farketmediği şey dünyanın hali hazırda tamamen güneş enerjisiyle desteklendiği. Eğer güneş orada olmasaydı, üç Kelvin de donmuş bir buz topu olurduk ve güneş bütün yağış sistemimizi oluşturur. Bütün ekosistem güneş destekli.
CA: Ama bir galon benzinde, etkin biçimde kullanılabilicek, binlerce yıllık güneş enerjisi küçük bir boşluğa sıkıştırılmış durumda, bu nedenle sayıların güneş enerjisi için çalışması ve örneğin doğal gazla uzaktan yarışması şu anda zor. Buradan nasıl bir iş çıkaracaksın?
EM: Aslında, ben güneş enerjisinin doğal gaz dahil her şeyi parmağını kıpırdatmadan yeneceğine eminim.
(Alkışlar) CA: Nasıl?
EM: Yenmeli. Aksi takdirde büyük bir sorunumuz olacak.
CA: Fakat sen güneş panellerini tüketiciye satmıyorsun. N’apıyorsun? EM: Hayır, aslında satıyoruz. Güneş sistemlerini satın alabilirsin ya da kiralayabilirsin. Birçok insan kiralamayı seçiyor. Ve güneş enerjisinin güzel yani stok beslemesi veya işletme masrafı yok, bir kere kurulduğunda, sadece orada kalıyor. On yıllarca çalışıyor. Büyük ihtimalle bir yüzyıl kadar da çalışacak. Bu yüzden, anahtar olarak yapılması gereken kurulum masrafını ve ardından finansal masrafları düşük tutmak, bunlar güneş enerjisinin masraflarını etkileyen iki etmen. Biz bu yönde büyük ilerleme kaydettik, bu yüzden doğal gazı geçeceğimiz konusunda eminim.
CA: Tüketicilere şimdiki önermen önden çok fazla ödemeyin.
EM: Sıfır.
CA: Önden sıfır ödeyin. Çatınıza panelleri biz yerleştireceğiz. Siz sonra ödeyin, tipik bir kira ne kadar sürelik?
EM: Tipik kira 20 yıllık ama değer teklifi oldukça açık. Baştan ödemek yok ve elektrik faturaların düşecek.Bayağı iyi bir anlaşma.
CA: Tüketici için bir kazanç gibi görünüyor. Risksiz, şu an ödediğinden daha az ödeyeceksin. Senin için, hayal burada ama sonra — Yani, panellerden üretilen elektriği uzun vadede kim sahiplenecek? Yani, sen, şirketin nasıl faydalanacaksınız?
EM: Aslında, SolarCity bir bankaya veya şirketten yığınla anapara biriktiriyor. Google buradaki büyük ortaklarımızdan biri, onların bu anaparadan bekledikleri bir geri dönüş var. Bu anapara ile SolarCity panelleri alıp çatılara takıyor ve ardından ev sahibine veya işyerine ücretlendiriyor. Aylık bir kira ücreti, ki bu faturalardan daha düşük.
CA: Fakat sen kendin uzun vadede ticari bir yarar sağlıyorsun. Yeni tür bir elektrik sistemi inşa ediyorsun.
EM: Aynen. Sonunda elimize geçecek devasa bir elektrik dağıtım ağı. Bence bu iyi bir şey, çünkü elektrik dağıtımı tekelleşmişti ve insanların herhangi bir seçenekleri yoktu. Etkin biçimde ilk defa bu tekelle bir mücadele var, çünkü dagitim hatlarina sahip olanlar sadece elektrik şirketleriydi, ancak şimdi sizin çatınızın üzerinde. Bence bu ev sahipleri ve iş yerleri için güçlendirici bir şey.
CA: Sen Amerika’da gücün çoğunluğunun önümüzdeki on yirmi yılda ya da senin hayatın civarındagüneşten elde edileceği bir gelecek mi hayal ediyorsun?
EM: Ben oldukça eminim güneş enerjisi en azından çokluk muhtemelen çoğunluk olacak ve öngörüyorum ki 20 seneden az bir sürede çokluk olacak. Biriye bunun bahsine girdim — CA: Çokluğun anlamı?
EM: Diğer bütün kaynaklardan daha fazla güneş.
CA: Kiminle girdin bu iddiaya?
EM: Adsız kalacak bir arkadaşla.
CA: Sadece aramızda (Kahkalar)
EM: O bahse sanırım iki ya da üç yıl önce girdim yuvarlarsak 18 yıl içinde güneşten diğer bütün kaynaklardan daha çok enerji göreceğiz.
CA: Peki, peki o zaman geri gidelim ve kendinle yaptığın başka bir bahse, sanırım bir tür çılgın bahis.PayPal’ın satışından biraz para kazandın. Bir uzay şirketi kurmaya karar verdin. Neden biri böyle bir şey yapar? (Kahkahalar)
EM: Daha önce de soruldu, evet doğru. İnsanlar “Uzay sanayinde küçük bir servet yapmış adam hakkındaki espriyi duydun mu?” diyecekler Can alıcı noktası “Büyük bir tane ile başlamış” olacak.Sonuçta ben insanlara şunu söylüyorum büyük bir serveti küçültmenin en hızlı yolunu arıyorum. Bana şöyle bakıyorlar “O ciddi mi?”
CA: Enteresan bir şekilde ciddiydin. Sonunda ne oldu?
EM: Yanından geçtik. Neredeyse olmuyordu. Başarısızlığa çok yaklaşmıştık, fakat o noktayı 2008’de geçmeyi başardık. SpaceX’in amacı roket teknolojisini ilerletmek ve bence hayatı bir sorunu çözmek.Hızla ve yeniden kullanılabilen bir roketle insanlığı uzaya ulaşan bir uygarlığa çevirmek.
CA: İnsalık uzay uçuşu yapabilecek bir uygarlık olabilecek mi? Yani senin çocukluktan kalan bir hayalin miydi? Mars’ı ve ötesini düşledin mi?
EM: Çocukken roketler yaptım, ama bu işe girişeceğimi düşünmemiştim. Geleceğin daha heyecan ve ilham verici olabilmesi için nelerin yapılması gerektiğini düşünüyordum. Eğer bir şekilde geleceğe bakarsanız bence gerçekten uzaya ulaşabilen yıldızları ve birçok gezegeni keşfeden bir uygarlıkla,sonsuza dek Dünya’ya sıkışmış bir medeniyet arasında oldukça büyük bir fark var.
CA: Yani hesaba bağlı olarak, bir şekilde roketin üretim maliyetini %75 aşağı çektiniz. Nasıl böyle bir şeyi yaptın? NASA bunu senelerdir yapıyor. Sen nasıl yaptın bunu?
EM: Birçok belirgin gelişme kaydettik, aracın gövdesinde, motorlarda, elektronik ve fırlat operasyonu teknolojilerinde. Yaptığımız yeniliklerle ilgili uzun bir liste var bu konuşmamızda bildirmemiz biraz zor, ama —
CA: Sizden çalmalarından korktuğundan değil, öyle değil mi? Bunların patentini hâlâ almadınız. Bence bu çok enteresan.
EM: Patentini almadık. CA: Patentini almadınız çünkü patentini almak, almamaktan daha tehlikeli diye düşünüyorsunuz.
EM: Bizim temel rakibimiz devlet olduğu için patentin uygulanabilirliği şüpheli. (Kahkahalar) (Alkışlar)
CA: Bu gerçekten enteresan. Fakat büyük ilerleme hâlâ ileride ve siz hâlâ üzerinde çalışıyorsunuz. Bize biraz bunu anlat.
EM: Doğru, büyük yenilik–
CA: Aslında, hadi şu videoyu gösterelim ve sen de bunun hakkında konuşabilirsin, burada neler oluyor?
EM: Kesinlikle. Roketler hakkındaki anahtar nokta bir seferlik olmaları. Şu an uçan bütün roketler bir seferlik. Uzay mekiği tekrar kullanılabilir roketler konusunda bir denemeydi, uzay mekiğinin ana yakıt tankı bile her seferinde atılıyordu ve tekrar kullanılabilir parçaların uçuş için yenilenmesi 10000 kişilik bir ekibin 9 ayını alıyordu. Uzay mekiği her uçuş için bir milyar dolara mal oluyordu. Açıkçası bu pek de iyi bir model değil —
CA: Orada tam olarak ne oldu? Biraz önce neyin indiğini gördük?
EM: Doğru. Roket aşamalarında roketin fırlatma alanına geri dönebilmesi ve saatler içinde fırlatmaya hazır olması çok önemli.
CA: Tekrar kullanılabilir roketler. EM: Evet (Alkışlar) Çoğu kimsenin fark etmediği itiş için gerekli yakıtınmasrafı oldukça düşük. Birçok uçağınki kadar. İtiş gücünün maliyeti roketin maliyetinin 0.3 kadar. Yani diyelim ki, aktif bir şekilde tekrar roketi kullanabilirseniz yuvarlarsak uzay uçuşunda 100 kat iyileşme sağlayabilirsiniz. Bu nedenle çok önemli. Kullandığımız her tür ulaşım aracı ne olursa uçaklar, trenler, arabalar, motosikletler, atlar tekrar kullanılabilir, ama roketler değil. Uzaya ulaşabilen bir medeniyet olmak için bu sorunu çözmeliyiz.
CA: Daha öncesinde bana eğer gemileri sonunda yaksaydık tekne seyahatlerinin ne kadar popüler olacağını sormuştun. EM: Bazı turlar son derece sorunlu.
CA: Kesinlikle daha pahalı. Yani bu potansiyel olarak kesinlikle yıkıcı bir teknoloji ve bence hayallerini gerçekleştirmen için sana yol açıyor, bir noktada insanlık Mars’a taşınacak. Mars’da bir koloni olmasını istiyordun.
EM: Evet kesinlikle. SpaceX ya da şirketler ve devletler çoklu gezegenlerde hayat oluşturmas ve diğer gezegenlerde, -en gercekci olarak Mars’ta – üsler oluşturmak için birleşmeliler ve biz gerçekten çok-gezegenli bir tür olana dek o üsü kurmalılar.
CA: Bundaki ilerleme, “haydi bunu tekrar kullanılabilir yapalım,” bu nasıl gidiyor? Bu sadece gördüğümüz bir simülasyondu. Nasıl gidiyor?
EM: Biz aslında aynı iyi ilerlemeyi Çekirge Test Projesi dediğimiz bir çalışmada yakınlarda yaptık, uçuşun son derece zor olan dikey iniş kısmını deniyoruz. Birkaç olumlu test yaptık.
CA: Görebilir miyiz? EM: Evet. Bu sadece ölçük duygusunu verebilmek için. Bir tane kovboyu Johnny Cash gibi giydirdik ve mankeni rokete bağladık.(Kahkahalar)
CA: Peki, görelim o zaman şu videoyu, çünkü düşündüğünde bayağı ilgi çekici. Bunu daha önce hiç görmediniz. Bir roket ateşleniyor ve ardından–
EM: Evet, roket yaklaşık 12 katlı bir bina yüksekliğinde. (Roket Fırlatılması) Şu an yaklaşık 40 metrede uçuyor ve ana motorların açısını, eğimini ve yalpasını sabitliyor ve katı yakıt iticileri ile dengeliyor.
CA: Ne kadar harika?(Alkışlar) Elon, bunları nasıl gerçekleştirdin? Bu projeler — PayPal, SolarCity, Tesla, SpaceX, tamamen farklılar, bunlar gerçekten boyut itibari ile hırslı projeler. Bir insan bunların hepsini nasıl geliştirebilir? Bu seninle mi alakalı?
EM: Açıkçası bilmiyorum. Bunun için güzel bir cevabım yok. Çok çalışırım. Yani gerçekten çok.
CA: Peki, benim bir teorim var. EM: Peki, tamam.
CA: Benim teorime göre senin sistem düzeyinde bir tasarım kabiliyetin var tasarımı, teknoloji ve işletmeyi bir araya getiren, eğer TED TBD olsaydı Tasarım, Teknoloji ve işletme, in paketin içinde bunları sadece birkaç insanın yapabileceği şekilde sentezlemişsin — ve bu kritik nokta — son derece emin bir şekilde bu paket çılgınca riskler alıyorsun. Servetini buna yatırıyorsun ve bunu birçok kez yapmış görünüyorsun.Neredeyse bunu kimse yapamaz. Bu — gizli tariften biraz alabilir miyiz? Bunu eğitim sistemimizin içine koyabilir miyiz? Bunu biri senden öğrenebilir mi? Bu yaptıkların gerçekten harika.
EM: Sağ olun. Teşekkür ederim. Şey, bence tasavvur etmenin güzel bir iskeleti var. Fizik. Bilirsiniz, mantıklı düşünmenin ilk basamağı. Genellikle bence — bu söylerken amacım; bir şeylerin temel gerçeğini özümsemek ve oradan bir sonuç çıkarmak, kıyasla sonuç çıkarmanın aksine. Hayatımız boyunca kıyaslama yaparak hayatımızı devam ettririz, aslında bunun anlamı başka insanları yaptıklarını küçük farklarla kopyalamaktır. Bunu yapmak zorundasınız. Aksi takdirde, zihinsel olarak, günü geçirmeye elverişli olmazsınız. Fakat yeni bir şey yapmak istediğinizde, fiziksel yaklaşımı uygulamalısınız. Fizik sezgilere aykırı olan şeyler nasıl açıklayacağını gerçekten anlamıştır, kuantum mekaniği gibi. Bu gerçekten sezgilere aykırıdır. Yani bence bu gerçekten yapılması gereken bir şey ve ayrıca negatif geri bildirimlere gerçekten dikkat edilmeli ve istenmeli, özellikle arkadaşlardan. Bu basit bir tavsiye gibi gelebilir, fakat bu gerçekleştiren herkes için gerçekten yararlı.
CA: Bu izleyen gençler, fizik çalışın. Bu adamdan öğrenin. Elon Musk, keşke bütün bir günümüz olsa, TED’e geldiğin için çok teşekkürler.
EM: Teşekkür ederim. CA: Muhteşemdi. Gerçekten çok güzeldi. Şuna bakın(Alkışlar)
Sadece tebriklerimi kabul edin. Harikaydı. Çok teşekkür ederim